Şeyanı Gördüm Hakkında - I saw the devil izle

Şeyanı Gördüm İzle

Şiddet, seks ve cinayetlerle örülü bir intikamın anlatıldığı 'I Saw The Devil-Şeytanı Gördüm' izleyenleri şoke eden sahneleri ve tahmin bile edemeyeceğiniz finaliyle katıksız bir gerilim...

"Canavarla savaşmak için canavar olmak gereksizdir."

I Saw The Devil- Şeytanı gördüm

Kyung-chul (Min-sik Choi) zevk için insanları öldüren çok tehlikeli psikopat bir katildir. Kurbanlarını rastgele seçen Kyung-chul bu kez emekli bir polis şefinin kızı olan Joo-yeon'u (San-ha Oh) kaçırır ve öldürür. Joo-yeon'un ölümü, gizli ajan olan nişanlısı Kim Soo-hyeon’u (Byung-hun Lee) derinden sarsar ve katilin izini sürer. Polisin peşinde olduğu şüphelileri öğrenen Kim Soo-hyeon, teker teker onları ziyaret etmeye başlar...



Bir katil korku nedir bilmez!

Dünya sinemasında bu güne kadar yapılan filmler hep iki kategoriye ayrılır. İzleyenlere mesaj verenlerle böyle bir kaygı taşımayan yapımlar. Mesaj verenler de kendi içinde bir bölünme yaşar:

Acaba mesajı açık açık mı verelim! Yoksa gizli mi olsun?

İşte tam bu noktada 'Şeytanı Gördüm' izleyenlere intikam konusunu inceden inceye düşündürüyor. 'Neden insanlar intikam almaya çalışır?' sorusuna yanıt aranıyor ve filmin başından sonuna kadar bu sorgulanıyor. 'Canavarla savaşmak için canavar olmak gerekmez', 'Bir katil korku nedir bilmez', 'Zaman varken bir katili öldür, onunla kedi fare oyunu oynama' gibi özlü sözlerle mesajın sağlam bir şekilde alınması da sağlanıyor. Filmin final sahnesi gerçekten görülmeye değer. Burada anlatmayıp gizemini koruyalım ama son yıllarda çok nadir olarak böyle bir finalle karşılaşıyoruz.

Vermek istediği mesajı çok iyi bir şekilde anlatan 'Şeytanı Gördüm'de gerçeklik olgusu çok üst seviyelerde. (Öldürme, kavga, işkence ve tecavüz sahnelerinde fazlasıyla geriliyorsunuz.)

Spielberg'ten esinlenmişler

"A Tale Of Two Sisters- Karanlık Sırlar", "The Good, The Bad and The Weird" ve "Acı Tatlı Hayat" gibi filmleriyle tanıdığımız ödüllü Güney Koreli yönetmen Ji-woon Kim, hem anlatım dili hem de kameranın kullanımında izleyenleri derinden etkileyen bir filme imza atmış. Bir taksi sahnesi var ki harikalar yaratmış. (Katil Kyung-chul bir taksi ilerlerken kurbanlarını acımasızca katleder. Kamera tüm olan biteni taksinin etrafında dönerek gösterir. Aynı sahne daha gelişmiş olarak Steven Spielberg'ün 'Dünyalar Savaşı' filminde yer almıştı. Tom Cruise, uzaylıların saldırdığı şehirden arabayla kaçarken kamera arabanın etrafında tur atıyordu.) Işık, ses ve müzikleri de unutmamak gerekir. Kurbanın katil tarafından öldürülmesini en ince ayrıntısına kadar duyuyorsunuz...

Oyunculuklar kusursuza yakın

Katil Kyung-chul'u canlandıran Min-sik Choi muhteşem bir performans sergiliyor. Sanki katil olarak doğmuş. Elinde bıcakla 'Şen Kasap' gibi bacak, kol, kafa Allah ne verdiyse kesiyor. Keserken gözlerinde en ufak bir değişiklik bile olmuyor. Acıma yok, kin yok, öfke yok. (2003 yapımı 'Oldboy-İhtiyar delikanlı' filminde de çok iyiydi. Eğer izlemediyseniz sakın kaçırmayın.) Byung-hun Lee de iyi bir oyunculuk sergiliyor. Genç olmanın avantajını kullanarak hopluyor, zıplıyor, kavgada adeta rakibini duvardan duvara çarpıyor...